http://www.mehmetsokmen.tv/videolar/
| |||||||||||||||
| |||||||||||||||
| |||||||||||||||
HABER ARABU KANALI DESTEKLE |
![]() Kasımlar Kanyonu - Keşfedilmemiş Cennete Yolculuk Tam Bölüm - Antalya/Isparta
Kasımlar Kanyonu - Keşfedilmemiş Cennete Yolculuk Tam Bölüm - Antalya/Isparta Kasımlar Kanyonu - Keşfedilmemiş Cennete Yolculuk Tam Bölüm - Antalya/Isparta Köprüçay’ın ana kaynağıdır, Kasımlar Kanyonu. Keşfedilmemiş Cennete Yolculukla, Kanyona ulaşmak için, gece saat 3 te Antalya'dan yola kim çıkar? İşte biz beş kişilik guruba bunu yaptıran, büyük doğa aşkı ve sevgisidir! doğa aşkıyla yanıp tutuşan biz beş kişilik arkadaş gurubu, Mehmet Sökmen, Hüseyin Kula, Korkmaz Önkibar, Kerim Özbek ve Mehmet Kafkas, uyku uyumayarak, gecenin 3 ünde tam 4 saat yol alarak, zorlu yol şartlarına meydan okuyarak, Kasımlar Kanyonu ile sabah saat 7 de buluştuk. Hüseyin Kula arkadaşımızın ünlü, enfes Tüskülü Hüseyni Çayı ile sabah kahvaltısı sonrası, kanyon geçişine başlamadan etrafımıza, manzaralara baktık! Aman doğa! Sen neymişsin bee! Bu ne güzellik? Bu ne zerafet? İşte cennet dedikleri şey bu olmalı dedik! Bağırdık, ama özgürce, korkusuzca! Zaten burası doğanın bağrı, kalbi değil midir? Biz bağırdıkça doğa ana, bize anında seslerimizi kulaklarımıza yansıtarak en sevdiğimiz yeşiliyle cevap verdi. Bağrıma, yeşilime ve cam göbeği sularıma hoş geldiniz, bu gün sularımı sizin için ısıttım. tabanım biraz yosunludur, yürürken biraz dikkat dedi doğa ana! Avazınız çıktığı kadar bağırın, çatlayıncaya kadar. Özgürce bağırın, bu gün kafanıza kaya atmayacağım, benim güzel konuklarım.... dedi doğa ana.... Keşfedilmemiş Cennetime tekrar tekrar hoş geldiniz, dedi doğa ana.... Doğa ana, Kasımlar Kanyonunun bu ilk etabını tamamı ile göl ve göletlerden oluşturmuş, kanyon geçişi büyük çoğunlukla yüzerek geçilecektir. Ağustos ayında suların en az zamanında bile yüzmeden veya suya girmeden, geçilemeyeceğine göre, kış ve bahar mevsimlerinde, tam profesyonellik olmadan geçmek olanaksızdır. Bol bol fotoğraf ve video çekiyoruz. Keşfedilmemiş cenneti sizlere sunmak için! Sadece sizlere sunmak mı? Baylar bayanlar, çok kısa süre sonra bu cennet baraj göl sahası altında kalacaktır! Suların, dağların ve masalların coğrafyasıdır, Kasımlar Kanyonu! Yüksek tepeler, dev kayalıklar, derin yarları ve yarıkları, çağıldayarak akan nehirdir Kasımlar Kanyonu! Antik zamanların taş köprüleri, kemerleri, ışıltılı kentleri, son demlerini yaşayan köyler; bilgeliğin kuşattığı efsanevi hayatların suyu ile can bulduğudur, Kasımlar Kanyonu!… Evet, işte, bütün bunlar, Dedegöl Dağları’ndan doğup Antalya Serik’te Akdeniz’e dökülen, bağrından Köprüçay’ı doğuran, 160 kilometrelik akışı boyunca sunduğu mucizelerdir Kasımlar Kanyonu!. Binlerce yıldır bereketli sularıyla Akdeniz’i emziren sabırlı bir anadır Dedegöl Dağı!… Dedegöl Dağıdır ki, karnından çok sayıda kanyon doğuran! Bu filmimizde ise, Kasımlar Kanyonu! Heybetle yükseliyor karşımızda, sarp kayalıkları. Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte, Ağustos ayında kardan eser kalmamış zirveleriiii, turuncuya kesen dağın eteklerine yayılmış köyleri seçmeye çalışsam daaa, nafile! Biraz aşağıda Dedegöl’ün koynundan çıkıp, Akdeniz’e gelin giden Kasımlar Kanyonu, bir süre daha yol aldıktan sonra, çok sayıda yan çarşaklardan da mamasını alıyooor. sonra, büyüyor, bir çırpıda Köprüçay olarak Akdenize doğru salınaa, salınaa nazlı gelin beyazı köpükleri ile yolunu buluyor. Bu bahar, bu kış, ya da daha kısa zamanda artık Köprüçay’ın bu bölgedeki son coşkulu akışı olacak. Çünkü inşaatı hızla devam eden Kasımlar Barajı ve HES projesi için sularına kelepçe vuracak iş makineleri bir çok yollar açmış, nice güzelim çam ve sedir ormanlarını yok etmiştir. Atalarımızdan bize miras kalan, daha doğrusu ödünç teslim edilen bu doğa harikası sahasını hoyratça, acımasızca ve zalimce katleden zihniyeti lanetliyorum. Öğrenilmiş çaresizlik içinde seyrediyorum, Yine öğrenilmiş yılgınlıkla, suda yavaaaş yavaaaş ısıtılan kurbağa misali gibi taaa derinden sessizleşmiş olarak Kasımlar Kanyonu saklı cennetini kayda alarak gelecek nesillere sunuyorum. Umarım ki, bizden sonraki çocuklarımız, doğa katliamcısı dedelerini naletleyeceklerdir. İşte, Kasımlar Kanyonunun milyonlarca yıldır, özenle doğurduğu, şekil ve güzellik verdiği, Köprüçay’ın hüzünlü sonu! Evet, evet, evet, izleyeceğiniz bu film, tek ve özel çekilmiş olup, elde ve sistemde kalacak son görüntüler olacaktır. Çünkü, nehrin bu bölümünde büyük bir baraj gölü oluşturulacak, Artık Kasımlar Kanyonu diye bir kavram olmayacak. Bu film, izleyicisi ile Kasımlar Kanyonunun tek tanığı olacaktır. KASIMLAR KANYONU : Sütçüler ilçesi Kasımlar Beldesi ve Kesme Beldesi arasında olup yakınlarında Çukurca, İbişler yerleşkeleri bulunmaktadır. Ayakkabılarımızı çıkardık, su ayakkabılarımızı ayaklarımıza geçirdik. İlk başlangıç gölcükleri hala yürümeye elverişlidir. Ancak, bir sorun var! suların tabanındaki kayalar yosunludur ve çok kaygandır. Eeee, ne yapalım? Doğa ana baştan bizi uyardı, koşullarını sıraladı. Bu nedenle sudan geçerken yavaş ve dikkatli olmak zorunluluğu vardır, aksine olumsuz durumda, kanyondan çıkmak olanaksızdır, yani doğa ana, ölüme mahkum olmuş canlısına da çok cömert davranıyor, hemen bağrına basıyor, karıncalarına, et yiyicilerine bir talimat veriyor, derhal dönüştürüyor, sadece varsa ruhuna cennetinde en güzel yerlerini tahsis ediyor. Bizden söylemesi, bizden sonra gideceklerin dikkatine özenle sunulur. Sabah saatleridir henüz! Güneş çınar ve çamları aydınlatmış. Gölcükler, çam ve çınar ağaçlarının muhteşem ve sarhoş edici yeşilliklerinden yakamozlar oluşturmuş, haydi, çekin bu manzaraları, bir saat sonra deseniz bile olmaz diyor sevgili doğa ana... Güneş ışınları karşı yüksek sarp kayalıklara ve burada hayat bulan çam ve çınar ağaçlarını aydınlatmış, kanyon tabanı henüz gölgedir. Arkadaşlarımız artık su içindeki keyifli yürüyüşlerine başlamıştır. Cam göbeği rengindeki suları doğa ana bizim bacaklarımız üşümesin diye özenle ılık hale getirmiştir. Yem yeşil renkteki sulara, devasa büyüklükteki kayaların muhteşem yapılardaki görünümleri yansıması, olağan üstü güzellikte bir panorama sunuyor. Masmavi gökyüzü, sarp kayalıklar, yem yeşil çamlar, suya yakamoz olmuş, çamların ışıltılı yaprakları ve cam göbeğinin tüm tonları gözümüzde bir başka oluyor, işte budur Kasımlar Kanyonu! Doğa ananın işine akıl sır erer mi hiç? Hani derler ya, çoban isterse tekeden sütü çıkarır! İşte doğa ananın ki de böyle bir şey. baksanıza kayadan suyu çıkarıyor! Baksanıza, ekip arkadaşlarımızın keyfine! Doğa aşkı bunları sarhoş etmiş, kaya üzerinde dönüp duruyorlar, ama meraklanmayın, ne yapacaklarının farkındalar.... Güneş yüksekleri tamamen aydınlatmış, kanyon içi hala gölgeliktir, biz de bunun tadını çıkarıyoruz. Artık koşullar biraz daha zorlaşıyor, yürümek gittikçe ağırlaşıyor, dev boyuttaki ilginç yapılı kayalar, kayaların doruklarında hayat bulmuş yeşil canlılık ve endemik ekosistemler! Kanyonun geçişi yapılmamış ve bilinmeyen Kasımlar Sahasında geçiş yaptık. Bu bölümde olağan üstü doğa oluşumları; Karstik topoğrafya şekillerinden Labya’lar/adamkayalar bulunmakta olup, bu şekillere yörede “Şeytan Kayaları” adı verilmiştir. Kalker gibi dirençli ve çatlaklı taşlar içinde, akarsuyun derinlemesine aşındırmasıyla oluşmuş. Vadinin yamaç eğimleri çok dik olup, 90 dereceyi bulur. Tam bir kanyon vadi şeklindedir. Kil, kumtaşı, konglemera ve kalker kayaçlarından meydana gelen jeolojik yapısı karstik yer şekillerinin oluşmasına imkan sağlamaktadır. İleride Körülü Kanyon Milli Parkın ana kaynağını oluşturacaktır. Alt katmanlarda eriyebilen kireçtaşını koruyan sert konglomera şapkaları yardımıyla oluşuyor. Yine kaynaklık yaptığı Köprüçay kanyonu ise Anadolu'da benzerleri içinde en etkileyici olanlardan biri. Çok sayıda pınarın çaya karıştığı kanyonun dibi yer yer neredeyse güneş ışığı almıyor. Artık boyumuzu neredeyse aşmaya başlayan sulardan yüzmeden veya dikkatli yürümeden geçemeyeceğimizi anlıyoruz, Çantalarımızı korumaya aldıktan sonra suya bırakıyoruz, göl yüzeyi bu sahada genişlediği için su durgun görünümde akmaktadır. Dolayısı ile suyun akış yönünden etkilenmeden ilerliyoruz, burası muhteşem panoramalar sunan bir bölümdür, yaklaşık 400 metredir. Ekip arkadaşlarım tam bir ekip ruhu ve dayanışması içinde birbirlerini koruyarak ve kollayarak ilerliyor, özgürce bağırıyor ve haykırıyorlar. Güneş henüz bu sahaya inmemiştir, zaten tam öğle saatlerinde tepeden en fazla bir saat kadar suya yansır. Artık bu bölümü de yavaş yavaş terkedip ilerliyoruz, kaya duvarların haşmetli duruşları doğanın gücünü bir kez daha gösteriyor. Bu sahaların kış ve bahar aylarında geçişi neredeyse olanaksızdır, kuvvetli su debisi insana tutunacak nokta imkanı sunmaz. Artık sular derinleşiyor, yüzme faslı olmadan geçmek imkansızdır, çantalarımız suyun üstünde sırtımıza yük olmadan, biz de rahat rahat yüzmenin keyfini çıkararak ilerliyoruz. kısa aralıklarla su üstünde yürümeye devam ediyoruz, tekrar derin sahalara dalarak yüzerek ilerleyişimiz sürüyor. Doğa ana muhteşem güzellikteki panoramalarını her yerde farklı sergiliyor. 300 metre yükseklikteki kaya duvarlar seslerimizi bize yansıtıyorlar, bu gün sizin için özel hava durumu ayarladık diyorlar. Kameramızı gök yüzüne doğru çevirdiğimizde, yaklaşan iki yaka rahatça görülebiliyor. Güneş ışığı yukarıdan dik olarak yansıyor. Yansıma, kaya duvarlarda hayat bulmuş çeşitli tipteki ağaçların görüntüsünü muhteşem kılıyor. Bu bölümde milyonlarca yıllık süreçlerde, suların kayaları yapılandırma biçimleri çok farklı ve renkli özelliklerle karşımıza çıkıyor Yüksek kaya duvarlar arasından keyifle ilerliyoruz. Yolumuz gittikçe daralıyor ve engellerle karşılaşıyoruz. İlerledikçe sürprizler sürekli artıyor. Bölgenin kil, kumtaşı, konglemera ve kalker kayaçlarından meydana gelen jeolojik yapısı karstik yer şekillerinin oluşmasına imkan sağlamaktadır. Kasımlar Kanyonu su kaynaklarının devamı olan Milli Parkta vadi tabanlarından,dağların çıplak doruklarına doğru çam, selvi, sedir ve çok sayıda yapraklı ağaç türlerinden meydana gelen bitki örtüsü zengin maki topluluğu ile desteklenmektedir. 400 hektarlık saf Akdeniz selvisi ormanı, flora özelliklerinin en önemli ve en belirgin alanıdır. Milli Parkın yaban hayatının listesinin oldukça geniş olmasına rağmen usulsüz avlanmalar sonucunda türler azalmıştır. Yaban hayatının belli başlı üyeleri;geyik,dağ keçisi, ayı, tilki, kurt, tavşan, sansar, porsuklardır. Köprü kollarında bol miktarda alabalık bulunmaktadır. İlerledikçe, kanyon şartları biraz daha zorlaşıyor ve çok dikkatli davranmamız özenle isteniyor, doğa ana tarafından.... Derin gölcüklerden yüzerek ilerliyoruz.... Kanyonda ilerlerken, önümüz devasa büyüklükteki kayalar tarafından kesiliyor, kimi yerden deliklerden geçiyoruz, tabi ki yüzerek deliklerden geçiyoruz. Ama burada, doğanın en muhteşem yapılanmalarını kayda alma zevkini iliklerimize kadar yaşıyoruz. Artık geriye dönme zamanımızın yaklaşmakta olduğunu, Rehberimiz Hüseyin Kula bize işaret ediyor. Ama bu muhteşem güzelliklerin tamamını görmeden kimse geri dönmek istemese de, öğlen sonu molasını, doğa ananın asırlar boyunca özenle inşa ettiği muhteşem güzellikteki Kesikkaya Doğal Yüzme Havuzunda veriyoruz. Öğle yemeğini de burada yemenin keyfini yaşıyoruz. İşte Kesikkaya Yüzme Havuzu alanındayız, maalesef, planımızda olmasına rağmen, daha ileriye gidemiyoruz, çünkü zaman yetersizliği, bize en önemli engeldir. Planımız günü birlik üzerine kuruludur. Kanyonun tümünü geçmek için en az 20 gün harcamak gereklidir, şartlar izin vermediği için bölümler halinde geçiş yapmanın en iyi çözüm olduğunu düşünüyoruz. Ekibimiz kaygan sahanın verdiği yorgunluğu, üzerinden atmak için hemen havuza dalıyorlar, yüzüyorlar, doğa analarına teşekkür ediyorlar, ey doğa sen büyükmüşsün bee, diyorlar.... Devasa Bazalt kayalıkların oluşturduğu doğal havuzda, Korkmaz Önkibar, Mehmet Kafkas keyifle yüzerken, Hüseyin Kula ise, dostlarına su atıyor... Kerim Özdemir, keyifle seyir alemindedir. Mehmet Sökmen'de kayıttadır Bazalt andezit kayanın tavanında, suyun yansıttığı güneş ışıkları, dalgalanmalarla dans ediyor. Kaya duvarın suya yansıması cam göbeği doğal havuz suyunda mükemmel bir yakamoz oluşturmuş, insanı hayal alemine götürüyor, doğanın bu muhteşem güzelliği, en büyük aşk şarabından daha güçlüdür. İşte aşk şarabının taa kendisi... Buu, doğanın, doğa ananın aşkından başka bir şey olabilir mi, ne dersiniz? Aşk şarabının merkezi olan bu doğal havuzun geriye bakan kısmındaki geniş pencereden kanyonun Kasımlar yönünü izlemek, bir başka keyiftir. Hüseyin Kula, doğa ananın aşk şarabını içmiş, baş döndürücü muhteşem dalgalı yansımaları seyrediyor. İşte mola ve öğlen yemeği keyfi! çok kişiye nasip olmayan bir şans! Sadece biz beş kişiye! Doğanın kalbinde, doğa ananın mühendisliği mekanında dinlenme, yüzme ve öğlen yemeği keyfi! Zaman hep sabit dursun, akşam hiç olmasın diyoruz, amaaa, her şeyin bir sınırının olduğu gibi, bu muhteşem zamanımızın da sonu geldiii, çattı! Son bir kez daha kısa süreliğine havuzumuz çevresini inceliyoruz, ne hüzünlü bir durum! Artık geri dönmenin vakti diyoruz, biraz daha, biraz daha desekte, doğa ana, kesin bir dille, haydi son görüntülerinizi çekin ve buradan kaybolun diyor... Biz de aynen öyle yapıyoruz.... Akşam dönüşümüz hızla devam ediyor, parkurun sonuna ramak kala, kameramı suya düşürüyorum, ben dahil ekip arkadaşlarım çok üzülüyorlar, çünkü ne meşakkatlerle bu görüntüleri kaydettik. Çok büyük keyif, feragatle yaptığımız etkinliği kayda almıştık. Neyse ki Hüseyin Kula hızla bizden ayrılarak, parkur sonu akşam çayı ve kameranın kurutulması için ateşi yakmaya gitti. Kameramızı kuruttuk ertesi gün servise verdik, sağ olsunlar, tüm kayıtlarımızı eksiksiz kurtardılar. İşte bu saye de sizlere sunma olanağımız oldu. Emeği geçen her kese teşekkürlerimizle.... Nehrin Kasımlar sahasındaki adı Aksu. İleride, Isparta sınırını aştıktan sonra, Oluk Köprü’nün altından akıyor ve bu yüzden Köprüçay diye anılıyor. Bugün Başpınar olarak bilinen ana kaynak yöre halkı tarafından yaz aylarında bir ziyaret yeri olarak kullanılıyor. Başpınar ve çevresi, Serik civarından, nehri ve dağ yollarını izleyerek göç eden Yörüklerin de yazı geçirdikleri bir bölgedir. Kasımlar Kanyonunun doğurduğu, Köprüçay’ın yaşam verdiği Yılanlı Ovası’nı geçip Pazarköy ve Ayvalıpınar’a doğru ilerliyoruz. Pazarköy’den sonra kıvrılarak vadiye giren nehir, irili ufaklı birçok dereyle birleşiyor. Bir zamanlar el dokuması halıcılığın merkezi olan Ayvalıpınar, bölgenin önemli yerleşimlerinden biridir. Köprüçay buradan güneye doğru kıvrılarak derin bir vadiye giriyor. Köprü başındaki Belence ve Kesme levhalarının işaret ettiği yöne doğru ilerliyoruz. Yolun batıya doğru giden kısmı ise Adada ve Sütçüler’e ulaşıyor. Tanımlaması yapılmayan bu muhteşem doğa sahasını ilk kez biz görüntüleyip kayda aldık. O yüzden bu geçişimizin adını “Keşfedilmemiş Cennete Yolculuk” koydum. Kasımlar Kanyonu, Köprülü Kanyon'un başlangıcıdır. Nehrin asıl kaynağını Isparta'nın ilçesi olan Aksu'dan gelen ırmak ve yine Isparta'ya bağlı Karacahisar Köyü'nden çıkan su oluşturmaktadır . Kanyon Kasımlardan Antalya'nın Değirmenözü köyü'ne kadar yaklaşık 25 km boyunca dar vadilerden oluşmaktadır . Bu kısımda özellikle suyun yükseldiği zamanlarda yürüyerek geçiş çok zordur. Ama yaz aylarında yürüyerek geçiş yapılabilir. Değirmenözü Köyü'nden sonra nehir tamamen açık alanda akar . Daha sonra nehir tekrar dar vadilere girer . Bu ikinci kısım Köprülü Kanyon Antik Köprüsüne kadar devam eder.Yine bu bölümde dik vadiler zor geçişler ve doğal güzellikler vardır. Kasımlar Kanyonu sahasında, Yaz ve sonbahar ayları oldukça kurak geçmektedir. Ancak kış mevsimindeki yağışlar, yüksek kesimlere kar, biraz daha alçak bölümlere yağmur bırakması nedeniyle, su debisi, Ağustos ayında bile iyi durumdadır. Yağışlar genellikle yağmur, kış aylarında ise zaman zaman kar, bahar ve yaz aylarında ise sağanak yağışlar şeklinde gözlenir. Kanyon ve çevre sahasının Sütçüler Kesme bölümü dahil, içindeki yağış dağılımında ise güneyden, kuzeye çıkıldıkça, yıllık yağış toplamları azalmaktadır. Kasımlar Kanyonu Vadisi boyunca Köprülü Kanyonun Sağirin ve Aspendos antik kenti sahasına dek, Akdeniz sahillerinin tipik bitkilerinden olan zeytin, mersin gibi ağaçlara rastlanır. Kasımlar Kanyon sahasının Dedegöl Dağlarının Kuzey Batı eteklerine kadar olan saha ve güney eteklerinde sedir ağaçları da bu bitki topluluklarına katılır. Kasımlar Kanyonu sahasının Diğer Orman Ağaç ve Ağaççıkları, Pırnal Meşesi, kermes meşesi, akçaağaç, akçakesme, kocayemiş, zeytin, keçiboynuzu, defne ve mersin ağaç türleri dir. Bu haber 3040 defa okunmuştur.
|
ContributorHAVA DURUMUGoogle TranslateHIZLI MENU |
|||||||||||||
Mehmet SÖKMEN - 05325258493
Bu web sitesindeki tüm videoların linklerini adımızı göstererek kullanabilirsiniz
ISBN: 978-605-88104-0-2 |